1 Mayıs tutuklusuna ‘sakıncalı’ olduğu gerekçesiyle kitap verilmedi
1 Mayıs’taki eylemlerin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilen B.T.’ye ailesi tarafından getirilen Orhan Savaşçı’nın “Cepheden Anılar” kitabı, ‘yasaklı kitaplar’ arasında yer almamasına rağmen cezaevi yönetimi tarafından ‘sakıncalı’ bulundu.
Birgün’ün haberine göre, B.T.’ye getirilen kitapları inceleyen cezaevi yönetimi, 3 yıl önce hayatını kaybeden Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) MK Üyesi olan Devrimci Havacı Yüzbaşı Orhan Savaşçı’nın “Cepheden Anılar” kitabını ‘sakıncalı’ buldu ve ‘İncelenmiştir’ ibaresiyle ailesine iade etti.
Aynı zamanda Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Mahir Çayan’ın eşi Gülten Savaşçı’nın ağabeyi olan Orhan Savaşçı’nın kitabı, Ayrıntı Yayınları tarafından basılmaya devam ediyor ve kitap hakkında herhangi bir yasaklama kararı bulunmuyor.
YASAKLANMAMIŞ OLSA DA KABUL EDİLMEYEBİLİYOR
Ancak ‘Ceza İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık Yönergesine’ göre bir kitap mahkeme kararıyla yasaklanmamış olsa bile cezaevi tarafından kabul edilmeyebiliyor. Cezaevine alınmayacak kitapların ‘ırkçı’ ve ‘mezhepçi’ olması şart koşuluyor. Yönergede konuyu düzenleyen 11/c maddesinde şu ifadeler yer alıyor:
“Yasaklanmış olmamakla birlikte, Atatürk ilkeleri dışında ideolojik maksatlı, ırk ve mezhep bakımından ayrımcı, birlik ve beraberliği bozucu veya konusu suç teşkil eden… Basılı eserlerin sokulmasına izin verilmez.”
‘AYRIMCI VE MUĞLAK İFADELER’
Konuyla ilgili B.T.’nin avukatı Barış Çobanoğlu, söz konusu maddedeki düzenlemenin oldukça ayrımcı ve muğlak ifadelerde dolu olduğuna dikkat çekti.
Kitabın üzerine ‘incelenmiştir’ ibaresinin eklendiğini belirten Avukat Çobanoğlu, yazılı başvuru ile yazılı cevap isteyeceğini, bunun üzerine de hukuki girişimleri başlatacaklarını söyledi.
Avukat Barış Çobanoğlu, B.T.’nin de aralarında bulunduğu 30 kişi hakkında düzenlenen iddianamenin de etkin bir soruşturmayla hazırlanmadığını ifade etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede 30 sanık için ‘2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Kanuna muhalefet’ ‘görevi yaptırmamak için direnme (mukavemet)’, ‘kamu malına zarar verme’ ve ‘yaralama’ suçlarından 15 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
‘ETKİN SORUŞTURMA YAPILMADI’
Yaralama nedeniyle şikayette bulunan polislerden yalnızca birinin ‘basit yaralamayı’ aşan bir durumla karşı karşıya kaldığını belirten Barış Çobanoğlu, şunları söyledi:
“Savcı, basit yaralamayı aşan saldırıyı kimin yaptığını bulamamış. Faili tespit edemediği için de herkese aynı cezayı istemiş. Savcı, kendi bulamadığı faili mahkemenin tespit etmesini istiyor. Bu da aslında etkin soruşturma yapılmadığının göstergesi. Savcılık, politik tavırla hareket ediyor.”
Davanın ilk duruşması 17 Temmuz’da görülecek.
(HABER MERKEZİ)