Ali Erbaş: “Boykot kararımız kesintisiz devam etmeli”
Ali Erbaş: “Boykot kararımız kesintisiz devam etmeli”
“Mazlum, gayrimüslim bile olsa, inancı ne olursa olsun onun yanında olacağız.”
ANTALYA – Filistin’in İsrail’in haksız, hukuksuz ve acımasız saldırılarına maruz kaldığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “İşgalcilere destek veren firmaları boykot etme kararı aldık ve halkımızı bu boykota davet ettik. Bu kararımız çok ciddi tepki gördü. Bu kesintisiz devam ediyor.” Bu boykotun kesintisiz devam etmesi gerekiyor” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 43. İl Müftüleri İstişare Toplantısı, turizm bölgesi Kundu’daki Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirildi. Program çerçevesinde 81 ilin müftülerine seslenen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Bugün dünyamız, sosyal, kültürel, siyasi ve sosyal açıdan büyük krizlerin kuşatması altında, tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Ekonomik boyutlar İnsan hayatının, onuru ve hukukun hiçe sayıldığı, güçlünün zayıfı ezdiği, kan donduran görüntülerin yürekleri parçaladığı bir gündem içerisindeyiz, neredeyse bir asırdır kanayan yaramız Filistin bugünlerde bir kez daha deşifre oldu. İşgalci İsrail’in haksız, hukuksuz ve acımasız saldırılarına. Yüzyıllar boyunca Müslümanların yönetimi altında kelimenin tam anlamıyla Darüsselam olan Kudüs ve çevresi, Siyonizmin 75 yıldır devam ettiği yerdir. 2017 işgali sonucunda bugün, insanlığın vicdanını parçalayan acılara sahne oluyor, daha doğrusu Siyonist bir terör örgütü tüm dünyanın gözü önünde cinayetler işliyor, işgalci İsrail tam anlamıyla bir soykırım yapıyor. Gazze’de, Batı Şeria’da, Kudüs’te ve Filistin’de. “Ülkenin diğer tüm şehirlerinde bütün bir milleti yok etmeye çalışıyor” dedi.
Filistinli bebeklerin gün ışığını göremeden ölümle karşılaştıklarına dikkat çeken Erbaş, “Kollarında cansız bebekleriyle annelerin çığlıkları gökleri titretiyor. Her gün yüzlerce aile tüm fertleriyle birlikte toplumun gözleri önünde yok oluyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların bunu kınaması utanç vericidir.” Vahşeti izlemekle yetiniyor. Lanet olsun, ABD ve Avrupa ülkeleri İsrail’in yaptığı katliamlara koşulsuz destek açıklamaları yapıyor. Bu vahşet karşısında savunduğunu iddia ettiği tüm değerleri ayaklar altına alan Batı artık iflas etmiştir. Gazze’de, Kudüs’te, Filistin’de yaşananlar, kendisini dünyanın efendisi sanan zalim bir terör devletinin insanlık için ne kadar büyük bir belaya dönüştüğünü bize gösteriyor. İsrail’in Filistin’de uyguladığı vahşetin arkasında aslında kirli ve sapkın bir inanış vardır. Bu inanışa göre kendilerini dünyanın efendisi olarak görürler. “Yeryüzünü kendi özel mülkleri gibi görüyorlar. İslam coğrafyasında Allah’ın kendilerine vaad ettiğine inandıkları, ‘kader yeryüzü’ denilen bir coğrafyayı ele geçireceklerine ve orada cenneti yaşayacaklarına inanıyorlar.” söz konusu.
Filistin’in işgalinden bu yana İsrail’e tam destek veren bazı güç merkezlerinin liderlerinin de aynı hurafeye mensup olduklarını sözlerine ekleyen Başkan Erbaş, “Tüm dünyayı felakete sürükleyen Yahudi Siyonizminin arkasında Evanjelizm yani Evanjelizm vardır. , Hıristiyan Siyonizm. Bu yüzden Gazze’nin masum çocuklarının vahşice öldürülmesi onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü onların sözlüğünde hak, hukuk, ahlak, vicdan gibi kavramlar sadece Siyonizmin çıkarlarını güvence altına almak için kullanılan araçlardır. Bilmeliyiz ki Bunlar Gazze ve Kudüs’le ilgilidir. Filistin’le yetinmeyecekler. Sapkın inançlarının peşinde tüm dünyayı yaşanmaz hale getirmeye devam edecekler. Büyük bir takdirle söylemeliyim ki, bu çağın en büyük talihsizliği küresel bir sistemin oluşmasıdır. Baskıya, adaletsizliğe, katliamlara ve soykırımlara zemin hazırlayan sömürü, her alanda yaşamı kuşatmıştır.Bugün insanlığın en temel sorunu küresel ırkçı emperyalizmdir, dolayısıyla dünyanın yeni bir ahlaka, hukuka ve medeniyete ihtiyacı vardır. “Bugün zulüm ve kötülükle kirlenen küresel toplumsal vicdanın tedavi edilmesi gerekiyor” dedi.
İslam’ın evrensel hakikatlerinin insanlık için en büyük fırsat olduğunu belirten Erbaş, “Çünkü İslam, dünyanın her yerinde herkes için aynı kozmik değerleri savunan ve yaşatmaya çalışan bir barış ve iyilik dinidir. İslam hakikatleriyle inşa edilmiş asil bir medeniyetin, insanlık gerçekten yaşıyor.” Maveraünnehir’den Endülüs’e, Hint Yarımadası’ndan Batı Sahra’ya kadar uzanan devasa bir coğrafyada yüzyıllardır huzur ve inanç içinde yaşamayı yaşamıştır. İslam coğrafyası din, dil, din ayrımı yapmadan tüm farklılıklarıyla bir arada yaşamanın en keyifli yerlerinden biridir. ırk veya mezhep. Dünyanın uzun zamandır özlemini duyduğu bu tabloyu yeniden inşa etmek, yeryüzünü daha adil, huzurlu ve güvenli bir yer haline getirmek elbette mümkün. Bunun için Müslümanların iman ve medeniyet değerlerini anlamaları ve aydınlık bir geleceğin inşası için kararlılıkla ve umutla çalışmaları gerekmektedir. Çok çalışması, baskı duygusundan kurtulması, cesaret ve özgüvenle kaynaklarını seferber etmesi gerekiyor. “Anlamsız tartışmalardan vazgeçilip, birlik şuuruyla güçlü politikalar üretmek gerekiyor” dedi.
Gençlerin Kudüs bilincinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Erbaş, “Kudüs davası büyük bir davadır. Bu topraklarda Kudüs davasından haberi olmayan tek bir genç, tek bir kişi varsa bunun sorumluluğu da vardır. bu hepimizin sorumluluğundadır. Gençlerimizin gücünü ve heyecanını hakikate yönlendirerek dini, imanı, vatanı ve mukaddesatı koruyacaklardır.” Onları emek aşkıyla, dava uğruna mücadeleyle taçlandırmalıyız. Her türlü baskı ve haksızlık karşısında birlik ve beraberlik şuuruyla hareket edebilme becerisini kazanmalarını sağlamalıyız. Bu noktada siz değerli müftülerimize, hocalarımıza ve toplumun manevi rehberliğini üstlenen tüm teşkilat mensuplarımıza büyük görevler düşmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak bu asil görev omuzlarımızdadır. Sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor. Dünyanın yaşadığı krizlerden kurtulmanın bir yolu varsa o da budur. Bizim görevimiz öngörüyle, ileri görüşlülükle, var gücümüzle bu ideal için çalışmaktır. Bu gidişatın elbette sonu gelecektir. Zalimler de zulümle ibadet edilmenin mümkün olmadığını göreceklerdir. Yaptıklarının hesabını hem bu dünyada hem de bu dünyada verecekler. “Onu ahirette mutlaka sana verecektir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Filistin için çalışmaya devam ettiklerini belirten Başkan Erbaş, “Bildiğiniz gibi konuyu cuma hutbelerimizde doğrudan ele aldık ve Filistin’e destek çağrısında bulunduk. Sabah ve akşam Kur’an ve dua programları gerçekleştiriyoruz. 90 binden fazla camide dualar. Farklı dillerde yazılıyor. Görsel yayınlarla dünya kamuoyuna duyarlılığa davet ediyoruz. İslam dünyasındaki dini liderlerle çevrimiçi toplantı gerçekleştirdik. 91 ülkeden 200 katılımcının katıldığı toplantı sonucunda, Sonuç bildirgesini açıklayarak çalışmaları takip etmek ve organize etmek üzere bir komite oluşturduk. Amacımıza ulaşmamıza yardımcı olacak din ve din hizmetlerinde en değerli olan biziz. “Unsur nitelikli, kararlı ve bilinçli insan kaynağıdır. Bu bağlamda çalışan motivasyonu son derece önemli.”
Konuşmasında 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketine değinen Erbaş, “O gün yaşadıklarımız ve ülkemizde yaşanan deprem bize gerçeğin ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Dolayısıyla yaşadıklarımızı değerlendirmemiz gerekiyor. En uygun davranışı sergileyip öngörüyle geleceğimizi inşa edeceğiz. İnşallah toplantımızda bu konuları da ele alacağız.” “Sözlerimi duygu ve düşüncelerle bitirirken, Gazze’deki katliama maruz kaldıktan sonra şehit olan kardeşlerimiz başta olmak üzere, ülkemizdeki depremlerde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize ve şehitlerimize rahmet diliyorum. Yaralılarımıza ve gazilerimize şifalar dileriz” dedi.